4721 Sayılı Medeni Kanun’ un 26. maddesi adın korunmasını, 27. maddesi ise adın değiştirilmesini düzenlemektedir. Hukuk sistemimiz bakımından, kişinin isim-soy isim değiştirebilmesi belirli şartlara bağlanmıştır.
Medeni Kanun, kişinin isim ve/veya soy isminin değiştirilebilmesine hatta yeni bir isim ekletebilmesine veya kişinin birden fazla ismi var ise birini çıkartabilmesine izin vermiştir. Burada dikkat edilmesi gereken konu
İSİM-SOY İSİM DEĞİŞTİRME DAVASI ile
İSİM- SOY İSİM DÜZELTME DAVALARI arasındaki farktır. Uygulamada, isim-soy isim düzeltme davasının genellikle isim ve soy isimdeki harf hatalarının varlığı nedeniyle açıldığı görülmektedir. Mesela Sibel isminin nüfus kayıtlarında Siber olarak yazılması gibi. Burada bir harf hatası nedeniyle yanlış yazılan ismin düzeltilmesi talep edilmelidir.
Dava açarken kanun haklı bir sebebin varlığından bahsetmektedir. Bu haklı sebeplerin neler olabileceği ise Nüfus Kanunu ve Soyadı Kanununda görebilmekteyiz.
Haklı sebeplere gelirsek;
- İsim ve/veya soy ismin milli kültüre veya örf ve adetlere uygun olmaması
- İsim ve/veya soy ismin kişinin itibarını zedeleyebilecek şekilde komik ve alay konusu yapılabilir veya çirkin anlama sahip olması
- İsim ve/veya soy ismin gerek özel hayatta gerekse mesleki hayatta yanlış anlamalar doğurabilir olması
- Kişinin özel hayatında veya iş hayatında başkaca bir isimle tanınıyor olması ve kimlikte yazan ismin sadece resmi işlemlerde mecburiyetten kullanılıyor olmasıdır.
Çoğunlukla açılan isim düzeltme davalarında ‘kişinin özel hayatında ve iş hayatında başka bir isimle tanınıyor olması’ gerekçesine dayanılmaktadır. Çünkü aileler çocuklarına isim koyarken genelde anne ve babanın ortak arzusu yerine ataerkil bir toplum olmamızın olumsuz getirisi olarak ,babanın tek başına bu kararı aldığını görmekteyiz. Ve çocuğun annesi ve çevresi çocuğu başka bir isimle seslenmeye ve çağırmaya başladıkları için , kişi için zamanla çekilmez hale gelen ikili bir durum oluşmaya başlayacaktır. Sıkça karşılaştığımız bu sorunu gidermek için isim düzeltme davası açılarak kısa bir süre içerinde bu sorunu gidermek lazım gelmektedir.
İsim ve veya soy isim değiştirme(tashihi) davası kişinin ikametgâhının(yerleşim yerinin) bulunduğu Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır.
İsim-soyisim değiştirme davalarının yalnızca bir kereye mahsus olarak açılabileceğine ilişkin 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’ nun 36/1-b. maddesinin
“Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir.” biçimndeki birinci cümlesi Anayasa Mahkemesi’ nin 30.03.2012 tarihli kararıyla iptal edilmiştir.( BÖYLELİKLE İSİM-SOYİSİM DEĞİŞTİRME(TASHİHİ) DAVALARI BİRDEN FAZLA KEZ AÇILABİLECEKTİR.) Açılacak olan bu dava kişisel durumları etkilemez. Bu davada davalı taraf nüfus müdürlüğüdür. Dava neticesinde hâkim, vermiş olduğu değişiklik kararının gazetede ilan ettirilmesine ve ilgili nüfus müdürlüğüne tebliğine karar verir. Evlilik birliği içerisinde kocanın soy isminin değişmesi ile kadının(eşin) ve çocukların da soy ismi değişecektir.
İsim-soy isim değiştirme(tashihi) davasında 2 adet tanık gösterilmelidir. Bu tanıklardan en az bir tanesinin aile dışından olması mahkeme nezdinde yararlı olacaktır. Açılmış olan dava, herhangi bir aksilik olmadığı takdirde ilk celsede bitecektir. Bu süre yaklaşık 3 aydır. Dava avukat ile takip edilecekse çıkarılacak olan vekâletnamede ‘nüfus davaları açmaya, isim-soy isim değiştirmek için dava açmaya’ şeklindeki ibare mutlaka ekletilmelidir.
Avukat |
: |
Av. Aslıhan Hatice ÖZCAN |
Baro |
: |
Mersin Barosu 1429 sicil no |
Vergi dairesi ve No |
: |
İSTİKLAL VD 54670032670 |
Adres |
: |
Mahmudiye Mh. 109.Cd. Salih Usta Apt. Kat:3/5 Akdeniz / MERSİN |